Nazi karşıtı babası tarafından, güvende olması için doğuya gönderilen bir çocuk. Emanet edildiği yaşlı kadın bir süre sonra ölünce savunmasız kalır. Esmer olan ve burjuva dilinde konuşan çocuğun, kendi aileleri için tehdit oluşturmasından korkan köylüler onu uzaklaştırır. Çocuk, oradan oraya sığınacak bir ev aramaya başlar. Savaşın getirdiği yoksulluk ve kayıplarla aklını yitirmiş, vahşileşmiş insanlar, vahşete tanık olan bir çocuğun yaşadığı hezeyanlar ustalıkla anlatılmıştır.
2.Dünya Savaşını anlatan en iyi romanlar arasında kabul edilen Boyalı Kuş, Rus halkını daha fazla ‘insan’ olarak göstermesi ve kentli-köylü ayrımını keskin ayırması yüzünden eleştirilmiştir. Kosinski’nin kendi çocukluğundan esinlenmesi sebebiyle, yarı otobiyografik olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden yanlı olduğu konusunda tepkiler de almıştır. Her şeye rağmen savaşın kaosu, bir çocuğun masum gözlerinden en çıplak haliyle yansıtılmaktadır. Yazar, 1991 yılında intihar ederek yaşamına son vermiştir.
