Leyla, 25 yıl sonra okul arkadaşlarını görmek için bir tren yolculuğuna çıkar. Gece treniyle yaptığı yolculuktaki sessiz arkadaşı Canan’ın bir sırrı vardır. Genç kız sohbet ettikleri kısa anlarda, yolculuğunun asıl sebebini söyler. Yapmakla görevlendirildiği şey, avukat Leyla için önemlidir. Bu hikayeyi dinlemeli ve şair Leyla’nın bir gün onu yazabilmesi için sonunu mutlaka öğrenmelidir. Sonunda vereceği karar, Canan’ı bir iyilik meleği mi  yoksa bir cellat mı yapacaktır? Yavuz’u gördüklerinde onun Leyla’yı zaten tanıyor oluşu, 25 yıl sonra buluştuğu arkadaşlarının kendi kısır döngülerindeki monoton dünyaları, genç hemşire Canan’ın korkuları, arzuları ve ağır yükü..

Pelin Esmer, 3. filminde başarılı bir iş çıkarmış. Başak Köklükaya ve Öykü Karayel’in uyumunu beğendim. Senaryoda Barış Bıçakçı imzası da var. Gece treniyle yapılan yolculuk, ulaşılacak yerde bekleyen sorumluluklara rağmen kasvetli değil. Yinede Canan’ın sırrı, trenin bozulması, aniden sönen ışıklar, her yere siyah kuşlar çizen esrarengiz adamla bir kara film havası seziliyor. Ama bu durum bilakis filmi cezbedici kılıyor. Hatta Leyla’nın yerinde yemekli vagonda oturuyor olmak ve tren her kasabaya uğradığında, istasyondaki insanların hikayelerini yazmak istiyorsunuz. Filmin trende geçen 3’te 2’lik bölümünün son bölümünden daha başarılı olduğunu söylemeliyim. Yavuz’la olan sahneler, penceresinden gördüğü dünya ve o dünyadan Yavuz’a bakış iyi düşünülmüş. Yinede ölümle yaşam arasındaki kısa muhabbeti tatmin edici bulmadığımı söylemeliyim.

Yönetmen :  Pelin Esmer

Senarist:       Pelin Esmer, Barış Bıçakcı

Yapım :         Sine Film – Başka Sinema

Oyuncular:   Başak Köklükaya, Öykü Karayel, Yiğit Özşener, Ayşenil Şamlıoğlu,

Süre:              1 Saat 44 Dk

Sharing is caring!